BELGİN ATALAY`DA FANTASTİK ESTETİK KURGU 

 

Büyük bir sabır işçiliği, usta bir kurgu değeri olarak karşımıza çıkıyor Belgin Atalay resmi. Bu resim estetik planlar doğrultusunda kendini oluştururken, bu planları insan merkezli bir anlatım açılımında geliştiriyor. Çok renkçi kimliğini de sanatçı insanın yeryüzü serüveni içine, türlü fantezileri, kurguları dahil ederek üst bir anlatıma ulaştırıyor.

İç içe geçmiş anlamlar ve anlatımlar boyutunda ilerliyor Atalay resmi; güçlü bir figür anlatımcısı olduğu kadar; fantezinin kurguyla bütünleştiği, gerçekliğin üst bir gerçeklik yanılsamasıyla yeniden tanımlandığı; adeta Matrix evrenler kategorisi oluşturuyor. Dünyaya ait olduğu kadar aynı zamanda başka dünyalar ve ve estetik tanımlar da geliştiren bir yönelimi var sanatçının. Bu yönelim onun çok boyutlu veya dizgeli bir estetik ortaya koymasına sebep olmuş.

İçe doğru işleyen bir resmi imlediği kadar sanatçı; aynı zamanda dışa, dış dünya ve oluşa doğru da bir atılım modeli geliştiriyor. Bu modelin içinde insanların, şeylerin, tanımların; hem modelleme ve hem de gerçek yüzleriyle yansımaları; iç içe geçerek gerçekliği tanımsız ve geçersiz kılma gayretleri var. Derin, karmaşık ve psikoanalize ihtiyaç da hissettiren bir resim dili kurguluyor sanatçı ve bu resim dili kendi derin boyutunu ve sanatsal kabiliyetini üst bir perdeden ortaya koyduğu kadar aynı zamanda izleyene kendisiyle hesaplaşma imkanı da tanıyor.

Yalınlıkla, karmaşık ve çetrefil olanın bir arada sunulduğu ve değerlendirildiği bir anlam kategorisine sahip her bir Belgin Atalay resmi; güçlü figür anlatımı, kompozisyon kurgusu, insana yönelik ilgiyi sonsuz kılmak isteyen açılımı ve estetik yetkinliğiyle her izleyende ilk önce bir saygı duygusu uyandırıyor. Çünkü büyük sabır ve gayretle kotarıldığı her hallerinden belli olan resimlerin evreninde sanatçı resimsel ve plastik kurguyu ön planda tutarak kendisini gerçekleştirmek istiyor ve bunu belli bir boyut üzerinden yapıyor.

 

Estetik Düzlem ve Resimsel Anlatım

Kendine özgü bir estetik düzlemi var bu resmin; giderek Türkiye'deki fantastik art`ın  kulvarı içinde, kendini de sınamaya alan bir yapı boyutu oluşmuş.

Ama yetinmiyor sanatçı, sürekli kendini keşfetme ve geliştirme misyonuna sahip. Zaten fantastik sanatın ve ona konu olan insan, evren ve açılımın böylesi böylesi bir üst perde bakışı, derin ve kuşatıcı değerlendirmesi vardır hayatı, olayları, insanı ve varlığı.

İşte Belgin Atalay da kendi estetik doğrularının izini sürüyor; ustaları elbet takip ediyor, onlardan faydalanıyor; onların değer skalalarını alıyor ve paylaşıyor; ama tekilde düşmüyor, körü körüne bir paylaşımın ve değer kaybının içine sürükleneceği estetik sürüklenimin arkasından gitmiyor. Güçlü ve kendine özgü açılımı ve karakter tanımı onu ileri boyuta taşırken; ustalardan beslenen boyutu kendi sanatsal çeperini ancak geliştiriyor ve sanatına güç katıyor. Bir sanatçının gücü faydalanması ve faydalandığı kaynakları zenginleştirip, çeşitlendirmesiyledir. Dar boyutlu, tek taraflı bir yapılanma, faydalanma ve estetik, sanatsal beslenme söz konusu olamaz. Şayet böyle birşey olursa zamanla tıkanma, körelme ve yok olma yaşanır. Türk sanatında da buna benzer birşey yaşanmıyor mu. Sanatçılar git gide kendilerini tekrar etmeye başlamadılar mı... Oysa sanat aşmak, sınırların ötesine geçme gayreti olarak karşımızda belirir...

Sınırları aşmak, insan tanımını olabildiğince geliştirmek istiyor Atalay; bu estetik ve fantastik kurgu, iç içe geçmişlik, zor kavranılırlık ve yüksek görsel kültür; onun içinde kalan tanımlar, anlatımlar, farklı dünya boyutları; insanlara, şeylere ve kavramlara ilşkin göndermeler; bize ait olduğu kadar başkasına da ait duran olgular... Hep onun değindiği , tekrar anlatmak, göstermek ve ortaya koymak istediği şeyler... Bunu da çok güzel gerek metaforik ,gerekse fantastik eğretilemeler, kurgulamalar; estetik görsel sunum ve insan merkezli bir boyut içinde çok güzel sunuyor sanatçı. Bir de önemli olanın sevgiyle bir üslup kurgusu ve bütünlüğü gerçekleştirmek olduğunu çok iyi biliyor.Ve, bunu alabildiğine yetkin bir düzleme taşımaya çalışarak yapıyor... İleriye yönelik olarak da daha yetkin, farklı ve yeni açılımlar içeren çalışmalarla karşımıza geleceğine inanıyorum...

 

Ümit Gezgin

Sanat Eleştirmeni